9 Ocak 2009

Cevher 3. Tüylerin başlangıcı

FOSİL KAYDININ CEVHERLERİ
3. Tüylerin başlangıcı

Charles Darwin'in evrim kuramına yapılan itirazlardan biri de fosil kaydında 'geçiş formlarının' - yani bir ana hayvan grubundan diğerine evrimsel geçişi gösteren formların eksikligi idi. Ancak "Türlerin kökeni üzerine" (On the Origin of Species) kitabının basımından bir yıl kadar sonra, Bavyera'nın Solnhofen bölgesindeki litografik kireçtaşlarında Geç Jurasik döneme ait (yaklaşık 150 milyon yıllık) tek bir tüy bulundu. Bunu 1861'de dişler ve uzun kemikli bir kuyruk gibi cok sayıda ilkel sürüngen özelliklerine sahip, ama tıpkı bir kuş gibi kanatları ve uçmaya yarayan tüyleri olan ilk Archaeopteryx fosili izledi.

Archaeopteryx daha çok en erken bilinen kuş olarak tanınsa da, çoğu uzman tüylerine rağmen onun bir dinazor olduğundan şüphe ettiler. Darwin'in meslektaşı ve arkadaşı Thomas Henry Huxley, dinazorlarla kuşlar arasındaki olası evrimsel bağlantıyı öne sürüyordu, ve paleontologlar tüylü dinazorların bir gün bulunacağı gibi biraz da çılgınca bir spekülasyonda bulunuyorlardı.

1980'lerde, Çin'in kuzeyinde Liaoning Eyaletinde, erken Kretase döneminden (yaklaşık 125 milyon yıl öncesinden) kalan katmanlarda, çok miktarda ilkel kuş fosilinin tüylü dinazor fosilleriyle birlikte bulunması bu spekülasyonları en dramatik bir biçimde haklı çıkardı.



Çin'in Nanjing Jeoloji ve Paleontoloji Enstitüsü'nden Pei-ji Chen ve arkadaşlarının küçük bir teropod (ing.theropod) olan Sinosauropteryx'i keşfinden sonra çeşitli tüylü formlar bulundu. Bu tüylü dinazorların çoğunun uçmuş olması olası değildi, bu da tüylerin ilk kez uçma dışındaki nedenlerle, örneğin bir olasılıkla seksüel gösteriş ya da ısı yalıtımı nedenleriyle evrilmiş olduğunu gösteriyordu. 2008'de Pekin Çin Bilimler Akademisi'nden Fucheng Zhang ve arkadaşları vücudu sık ve yumuşak tüylerle kaplı küçük bir dinazor olan ve kuyruğunda dört uzun tüy taşıyan, tuhaf yaratık Epidexipteryx'i bulduklarını açıkladılar. Paleontologlar günümüzde artık ilk spekülasyonlarının yeterince çılgın olmadığını ve tüylerin gerçekten dinazorlarda oldukça yaygın olduğunu düşünmeye başladılar.



Tüylü dinazorların keşfi yalnızca geçiş formları olgusunu sağlamlaştırmakla kalmamış, ayrıca bizler daha problemlerin ne olduğundan bile habersizken evrimin göz kamaştıran çeşitlilikte çözümler getirmiş olduğunu göstermiştir. Uçuş, vücutları tüylerle zaten kaplı olan canlılara kendini sunan ek bir fırsattan başka bir şey değilmiş gibi gözüküyor.

Referanslar
Chen, P.-J., Dong, Z.-M. & Zhen, S.-N. Nature 391, 147–152 (1998).
Zhang, F., Zhou, Z., Xu, X., Wang, X. & Sullivan, C. Nature 455, 1105–1008 (2008).

Ek kaynaklar
Gee, H. (ed.) Rise of the Dragon (Univ. Chicago Press, 2001).
Chiappe, L. Glorified dinosaurs (Wiley-Liss, 2007).
Gee, H. & Rey, L. V. A Field Guide to Dinosaurs (Barron’s Educational, 2003).
Pharyngula: Epidexipteryx

Hiç yorum yok: